-
1 yorgun
yorgun müde;yorgun argın ganz zerschlagen;yorgun düşmek ganz müde werden;yorgun yorgun adv so müde(, wie ich bin, war usw) -
2 yorgun
-
3 argın
-
4 düşmek
1. v/i fallen (-den von D; -e auf A); hinfallen; Flugzeug abstürzen; herunterkommen, verarmen; (-den durch, z.B. Krankheit) abnehmen; (-e in eine Lage, Angst) geraten; passen, wirken, sich machen (-e zu, z.B. einem Bild); verlieren (-den an, z.B. Vertrauen); Hitze zurückgehen; Wind, Wut sich legen; sich dem Spiel hingeben; Verhältnis entfallen (-e auf A); (-e) irgendwo auftauchen, herkommen; Leute strömen (-e auf, in A);arkasına (peşine) düşmek verfolgen (-in A);önüne düşmek vorausgehen (-in D);hastaneye düşmek ins Krankenhaus kommen;şüpheye düşmek Zweifel hegen;kar düştü es hat geschneit;dokuzdan iki düş(tü) neun minus zwei;bana düşer es obliegt mir, es ist meine Pflicht;bana düşmez es ist nicht meine Sache, es geht mich nichts an;bana (da) evet demek düşmüştü (und) mir war nur noch geblieben, ja zu sagen;fırsat düşerse wenn sich die Gelegenheit bietet;işim düşerse wenn ich … zu tun haben sollte;yolum (oraya) düşerse wenn es mich (dorthin) verschlägt;-le düşüp kalkmak (intensive) Beziehungen haben zu2. v/t abziehen;hesaptan düşmek von der Rechnung abziehen -
5 ölesiye
ölesiye yorgun todmüde -
6 apışık
-
7 bitkin
( fam) ( çok yorgun) abgespannt, erschöpft, fix und fertig -
8 ileri
1) ( geri karşıtı)\ilerimizde ağaçları gördük wir sahen die Bäume vor uns2) daha \ileri gidelim mi? sollen wir noch weiter gehen?II adj1) ( önde bulunan) vordere(r, s)2) ( saat)saat beş dakika \ileridir die Uhr geht fünf Minuten vor3) ( önceki) vorherige(r, s)4) ( fig) fortschrittlich, progressiv\ileri teknoloji fortschrittliche Technologie5) ( yaş) hoch, vorgerückt\ileri yaş hohes Alter\ileri yaşta ( olmak) in hohem [o vorgerücktem] Alter (sein)1) vorwärtsbir şeyden \ileri gelmek von etw herrühren2) \ileri sürmek vorschieben; ( bir savı) aufstellen; ( bir düşünceyi) äußern, zur Sprache bringen, vorbringenyorgun olduğunu \ileri sürdü er gab vor, müde zu seinIV interj\ileri! vorwärts! -
9 lapacı
\lapacı olmak schlappmachen -
10 takatsiz
kraftlos; ( yorgun) müde; ( takati kalmamış) erschöpft
См. также в других словарях:
yorğun — sif. Çox işləmək, yerimək, hərəkət etmək və digər fəaliyyət nəticəsində yorulmuş, üzgün düşmüş. Yorğun adam. Yorğun at. – Qışın soyuğunda da adam istəyir, girsin isti kürsüyə və yorğanı çəksin başına, bir az da yorğun olan adamı yuxu tutur. C. M … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yorgun — sf. Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş. B. S. Erdoğan Birleşik Sözler yorgun argın yorgun mermi yol yorgunu Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorğun-arğın — sif. Çox yorulmuş. Yorğun arğın insanlar işdən sonra; Yığışmışdı divarları daş aynalı bir salona. S. V.. Yorğun arğın düşmək – çox yorulmaq, taqətsiz düşmək … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yorgun argın — zf. Çok yorulmuş, gücü kalmamış olarak Üç bin kadar zayıf, soluk ve üstü başı yıpranmış Türk çocuğu, yorgun argın önümüzden geçtiler. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorgun düşmek — çok yorulmak, bitkin duruma gelmek Ben de uykusuzluktan yorgun düşmek üzereyim, yatacağım. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorgun mermi — is. Havaya sıkıldıktan sonra hızını kaybederek yere düşen mermi … Çağatay Osmanlı Sözlük
külçe gibi oturmak — yorgun veya bitkin bir durumda çöküvermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arğın — yorğun arğın – bax yorğunarğın … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
harken — yorgun, zebun … Çağatay Osmanlı Sözlük
harun — yorgun olan, yorulmuş kişi azgın at, haşari … Çağatay Osmanlı Sözlük
sustaymak — yorgun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük